NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
32 - (536) حدثنا
إسحاق بن
إبراهيم.
أخبرنا محمد
بن بكر. ح قال
وحدثنا حسن
الحلواني.
حدثنا
عبدالرزاق (وتقاربا
في اللفظ)
قالا جميعا:
أخبرني أبو
الزبير؛ أنه
سمع طاوسا
يقول: قلنا
لابن عباس في
الإقعاء على
القدمين.
فقال: هي
السنة. فقلنا
له:
إنا
لنراه جفاء
بالرجل. فقال
ابن عباس: بل
هي سنة نبيك
صلى الله عليه
وسلم.
[ش
(الإقعاء) إن
الإقعاء
نوعان. أحدهما
أن يلصق ركبتيه
بالأرض وينصب
ساقيه، ويضع
يديه على الأرض
كإقعاء الكلب.
هكذا فسره أبو
عبيدة معمر بن
المثنى
وصاحبه أبو
عبيد القاسم
بن سلام وآخرون
من أهل اللغة.
وهذا النوع هو
المكروه الذي
ورد فيه
النهي. والنوع
الثاني أن
يجعل أليتيه
على عقبيه بين
السجدتين.
وهذا هو مراد
ابن عباس بقوله:
سنة نبيكم صلى
الله عليه
وسلم].
{32}
Bİze İshâk b. İbrahim
rivayet etti. (Dediki) : Bize Muhammed b. Bekr haber verdi. H.
Bize Hasanü'l-Hulvânî
dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrezzâk rivayet etti. İkisinin lâfızları
da biribirine yakındır. Demişler ki: Bize İbni Cüreyc haber verdi. (Dediki):
Bana Ebu'z-Zübeyr haber verdiki Tâvûs'u şöyle derken işitmiş:
«İbni Abbâs'a ayakların
üzerine çömelme hakkında söz etdik. İbni Abbâs: «O sünnetdir.» dedi. Biz
kendisine:
«Ama biz onu insana cefâ
görüyoruz.» dedik. Bunun üzerine İbni Abbâs:
— «Bilâkis o senin Nebiin (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in sünnetidir. dedi.
İzah:
Bu hadîs «İk'â» denilen
oturuş şeklinin namazda sünnet olduğunu bildirmektedir. Bu husûsda Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'den yalnız iki hadîs vârid olmuşdur. Tirmizî ve
diğer hadîs imamlarının rivayet ettikleri ikinci hadîsde «ik'â»
menedilmektedir. Mezkûr hadîs birkaç yoldan rivayet edilmişse de senedlerinin
hepsi zayıfdır.
Ulemâ «ik'â» in hükmü
ve şekli hususunda ihtilâf etmişlerdir.
Nevevî diyor ki:
«Doğrusu «ik'â» iki nevidir. Birisi mak'adını yere yayarak dizlerini dikmek,
elleriylede yere dayanarak köpek oturuşuna benzer bir şekilde oturmakdır. Lügat
ulemâsı dahî «ik'â» yi bu şekilde tefsir etmişlerdir. Nehy edilen ve mekruh
olan «ik'â» da budur. Hattâ Mâlikîler'e göre bu şekil oturuş haramdır. Yalnız
namazı bozmaz. Onlara göre mekruh olan şekil ayak parmaklarının hepsini yere
dikerek ökçelerinin üzerine oturmak yahut ayakların sırtını yere getirmek
suretiyle üzerlerine oturmakdır.
îk'â'ın ikinci nev'î:
Secdeler arasında mak'adını topuklarının üzerine döşeyerek oturmakdır. İbni
Abbâs (R.A.)'in; «Peygamberinizin sünnetidir» sözü ile kasdettiği ik'â
budur...» Hanefîlere göre namazda sünnet vecihle oturuş erkeklerin sol
ayaklarını yere döşeyerek, üzerlerine oturmaları, sağ ayaklarını da dikerek
parmaklarını kıbleye çevirmeleridir. Kadınlar ise sol çantı üzerine oturarak
ayaklarını sağ tarafdan çıkaracaklardır.
Hadîsin bâzı
rivayetlerinde metnindeki «Racül» kelimesi «Ricl» şeklinde zaptedilmişdir. Bu
takdirde ma'nâ: «Biz bunu ayağa cefâ görüyoruz.» demek olur. Hattâ İbni Abdil
Berr: «Racül» rivayetinin hatâ olduğunu iddi'â etmişdir. Fakat Cumhûr-u Ulemâ
onun iddi'asını reddetmiş, doğrusunun «Racül» olduğunu; cefâ'yı izafe etmek
için ayağın değil insanın daha lâyık bulunduğunu söylemişlerdir.